Kayıt için Arayın 05** 111-22-33
Evraklar için ; iletisim@gesro.net

Balon Balıkları

Balon Balıkları

Tarih 01.03.2018 | Yazar: Rıdvan Mahlas

Balon balığı nasıl bir türdür? Yabancı ve istilacı tür ne demektir? İstilacı türlerle neden mücadele etmek gerekir?

İstilacı yabancı türler, geçmiş ya da şu andaki doğal alanlarının ve dağılımlarının dışında başka bölgelere yerleşmiş olan, bu alanlarda bulunmaları ve yayılmaları doğrultusunda yerel biyolojik çeşitlilik ve ekosistemlere tehdit oluşturan türlerdir (CBD). Genel olarak, dünyada yabancı istilacı türlere dayanabilecek bir ekosistem yoktur. Denizel  istilacı türler için dünya çapında vektörler çeşitlidir, ticari nakliye faaliyetleri, kanallar, su ürünleri yetiştiriciliği, balıkçılık faaliyetleri, sondaj platformları, akvaryum endüstrisi ve iklim değişikliği de dahil olmak üzere 15 ana kategoride listelenebilir. Yeni bir çevreye tanıtılan veya yerleşen türlerin başarılı olması, genellikle birkaç biyo-ekolojik faktörün kombinasyonuna bağlıdır, ancak Akdeniz’de büyük ölçüde tecrübe edildiği gibi, bazı ekosistemlerin istilaya daha duyarlı oldukları bilinmektedir.  Akdeniz’de istilacı denizel biyotalarını ele alan yeni bir derlemede, doğu havzasının Süveyş Kanalı’na yakınlığı ve yoğun deniz trafiği nedeniyle istilacı türler için hâlâ gözdebir yer olduğu yaklaşık 955 türden bahsedilmektedir. Çok sayıda tropik türün Akdeniz’e akışı şüphesiz bugünün en dikkat çekici bio-coğrafi fenomenidir. İstilacı türler yerel türlere baskın çıkarak ekosistemin dengesinin geri dönülemeyecek bir noktaya gelmesine neden olabilir.

Süveyş Kanalı’nın 1869’da açılmasından sonra kanal genişletme ve derinleştirme çalışmalarından dolayı tuz bariyerlerinin kalkması sebebiyle Kızıldeniz türleri Akdeniz’e gelmiş ve iki ekosistem karşılaşmıştır. Akdeniz suyunun özellikleri Kızıldeniz’den gelen türlerin yıllar içerisinde kolonileşmesine imkan vermiştir (Lesepsiyen göç). Bu türlerden biri olan balon balığının popülasyonu da benzer şekilde artmıştır.

Balon balıklarıyla ilgili çalışmalar yapıyor musunuz?

WWF-Türkiye Kaş-Kekova Özel Çevre Koruma Bölgesi’nde 2002 yılından beri yapmakta olduğu denizel biyolojik çeşitlilik izleme çalışmaları, balıkçılar ve yerel yönetim birimleri ile yapılan görüşmeler kapsamında balon balıkları ve diğer istilacı türlere yönelik izleme ve genel değerlendirme çalışmaları yapmaktadır. Bu çalışmalara ek olarak Kaş-Kekova ÖÇKB’si,  Akdeniz’deki koruma alanları ve istilacı türlerin etkileşimlerini inceleyen PAVIS projesinin (http://ecomers.unice.fr/index.php/research/en-cours/87-pavis-assessing-the-relationships-between-marine-protected-areas-) pilot alanlarından bir tanesidir. Ayrıca 2018-2022 yılları arasında WWF-Türkiye tarafından Foça, Kaş ve Erdemli pilot alanlarında gerçekleşek olan Küçük Ölçekli Balıkçılık Ortak Yönetimi Projesi kapsamında da istilacı türler üzerine çalışmalar yapılacaktır.

Son zamanlarda balon balıklarının yarattığı tehlike hakkında bir çok haber yapıldı. Yakalanan balıkların gömülerek öldürülmesi hakkında bilgiler verildi. Bu canlıları yok etmeye çalışmak, gömmek ne denli doğrudur? Bu uygulamanın ekosisteme zararları ne olur?

T.C. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından yayımlanan Su Ürünleri Tebliğ’inde balon balıklarının karaya çıkartılmasının yasak olduğu belirtilmiştir. Yakalanan balıkların denize atılması ve karaya çıkartılmaması en etkin çözümdür. Karaya çıkartıldığı takdirde, çöp kutularına atmak veya toprağa gömmek yerine,  belirlenmiş bir çöp atık bölgesine götürülmeleri ve mümkünse yakılmaları önerilebilir. Toprağa gömmek ekosisteme zarar vermemekle birlikte, toprağı eşeleyip bu balıkları bulabilecek diğer canlılar açısından tehlike teşkil edebilir. Ayrıca sürü olarak değil, teker teker avlanan bir balık olan balon balığını bir bir yakalandıkça toprağa gömmek pratik olmayabilir.

Balıkçılar yakalanan balon balıklarına ne yapmalıdır?

Kıyıya getirilmemesi konusunda dikkat  etmeleri, mümkünse denize atmaları veya karaya getirdikleri takdirde uygun bir biçimde yok etmeleri gerekmektedir.​

İlaç sektöründe de bu balıklarda bulunan tetrodotoxin maddesinin kullanıldığı ve Türkiye’de bu balıkların ekonomiye dahil edilebileceği gibi yorumlar da mevcut. Bu konuda ne düşünüyorsunuz? Dünya’da bu balıkların yeri nedir ve avlanması hakkında ne tür çalışmalar yapılıyor? 

TTX’in kullanımı, bazı kanser ve diğer ağrıları tedavi etmek için analjezik olarak tıbbi alanda da dahil olmak üzere farklı kullanımlar için araştırılmıştır. TTX’in hastalar için genotoksik bir risk oluşturmadığı, morfin gibi diğer anestetiklerle karşılaştırıldığında bir avantaj olduğu öne sürülmüştür. Nöronal işlevlerin değiştirilmesi, bu toksini, özellikle bazı ağrıların terapötik bir ilaç tedavisi olarak vaat eden bir araç haline getirir (Nader, M. 2017). Ama TTX’i farmakolojik açıdan ekonomik bir çözüm olarak değerlendirmek, doğayı bir ilaç kaynağı olarak kullanmak balon balıklarının popülasyonlarının azalmasına yönelik bir çözüm yaratmaz. Balon balıkları üzerinde bir ekonomik değer yaratmak türün yok olmaması, popülasyonların azalmamasına ve hatta çiftliklerde üretilmesine sebep olabilir. Bu türden ekonomik kazanç sağlamak, bu türün korunması ve hatta çoğalmasına, sürdürülebilir bir kaynak olmasına neden olabilir ve av baskısına rağmen sayılarında azalma değil artış görülebilir.

Balon balıkları başka balıklar ya da insanlar için tehlike arz ediyor mu?

Balon balıkları  fırsatçı avcılar olarak yengeç, kalamar, ahtapot gibi canlıları ve ağa takılan balıkları tüketirler. Balon balıkları balıkçıların trollerine, ağlarına ve oltalarına takılan avları almaya çalışırken verdikleri  zarardan (keskin ön dişleri ile verdikleri tahrip) dolayı balıkçılara ekonomik açıdan zarar vermektedir. Balon balıkları insanları tüketildikleri sürece etkilemektedir. Bazı balon balığı türlerinin insanlar tarafından yenebilmesi için (daha çok Uzakdoğu’da tüketilmektedir) bu konuda uzman ve özel eğitimli şefler (bu şeflerin sayısı çok azdır) tarafından doğru bir şekilde kesilmesi gerekmektedir ama yine de zehirlenme riski teşkil etmektedir. Zehirlenme felç, bilinç kaybı, solunum durması, kalp krizi gibi seyir gösterebilir ve ölümle sonuçlanabilir.

Şu an balon balıklarıyla ilgili bir alarm durumu söz konusu mudur? Bu nüfus artışı olağan dışı mıdır yoksa geçici bir durum mudur?

Türkiye sularında bulunan balon balığı türleri Lagocephalus lagocephalus, Lagocephalus suezensis (1999), Lagocephalus sceleratus, Lagocephalus gunteri (1949), Sphoeroides pachygaster, Torquigener filavimaculosus (2003) ve Tylerius spinosissimus (2011). Balon balıklarının ve bazı diğer istilacı türlerin sularımızda görülmesi  uzun sürelere dayanmaktadır.  Balon balıkları da dahil olmak üzere istilacı türlerin sayısında ve yayılımda son 4-5 senedir bir artış gözlemlenmektedir. Hızlı adaptasyonları, üreme kapasitelerinin ve genetik çeşitliliğin yüksek olması, av baskısına rağmen bu türlerin popülasyonlarını etkilememiştir. Bu olağan dışı bir durum değil, süregelen bir durumdur. Son zamanlarda istilacı türlere yönelik yapılan çalışmalar doğrultusunda bu türler ve etkileri görünürlük kazanmıştır. Sadece balon balığı değil aslan balığı gibi ekosisteme zarar veren diğer istilacı türler konusunda bir farkındalık oluşmalı, gerekli araştırmalar yapılmalı ve önemler alınmalıdır.

Balon balıklarıyla ilgili önlem alınmalı mıdır? Nasıl önlemler almak sizce doğru olur?

T.C. Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nün 2014-2023 Tür Koruma Stratejisi ve Eylem Planı doğrultusunda balon balıkları ve diğer denizel istilacı türlere yönelik
T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve T.C. Tarım Gıda Hayvancılık proje geliştirmeye çalışıyorlar, balon ve aslan balığı üzerine proje geliştirme çalışmaları vardır. Akdeniz genelinde ise UNEP-MAP-RAC/SPA istilacı ve yayılım gösteren türler üzerine yapmış oldukları Aksiyon Eylemi mevcuttur.

Balon balıkları ve diğer istilacı türler ile mücadele etmenin en etkin yolu Deniz ve Kıyı Koruma Alanları ağı oluşturmak ve tür eylem planları geliştirerek ekosistemlerin ve biyolojik çeşitliliğin güçlendirilmesini sağlamaktır. Av baskısı, kirlilik, kıyı ve dip tahribatı gibi nedenlerden dolayı zayıflamakta ya da yok olmakta olan yerel ekosistemler gelen istilacı türlere karşı kırılgan ve dirençli olamazlar. Bu faktörlere karşı yapılacak olan koruma çalışmaları, istilacı türlere karşı yapılacak eylem planları doğrultusunda yerel ekosistemlerin güçlendirilmesi Türkiye deniz ekosisteminin sağlığı ve sürdürülebilirliği için önemlidir. WWF-Türkiye, yapmakta olduğu deniz ve kıyı projeleri ile bu hedef doğrultusunda çalışmaktadır.

Not: Her ne kadar balon balığı kadar büyük bir tehdit olarak görülmese de aslan balığı özellikle ılıman Akdeniz suları için büyük bir tehlike oluşturmaktadır. Çok hızlı üreyebilmesi, yavru balık ve kabuklularla çok obur bir şekilde beslenmesi ve bildiğimiz kadarıyla Akdeniz’de doğal bir düşmanının olmayışı nedeniyle önümüzdeki yıllarda sayılarının çok artacağı öngörülebilir. Sadece birkaç yıl içerisinde Kıbrıs’ın ve Türkiye’nin güney kıyılarını istila etmiş olan bu balığın çok yakın bir akrabası da Batı Atlantik ve Karayip denizindeki ekosistemlere büyük zarar vermiş ve yerel türlerin ortadan kaybolmasına neden olmuştur. Bazı resiflerde aslan balığından farklı bir balık çok nadiren görülmektedir. Ülkemizde Ege Denizi’ne kadar yayılmış olan bu balığın da gelecekte ekosistemlerimize büyük zarar vermesi kaçınılmazdır.